‘’Sesini alçalt! Unutma ki, seslerin
en çirkini eşek sesidir.’’ Lokman: 19
“Firavun'a gidin!
Doğrusu o azmıştır Ona yumuşak söz söyleyin, belki düşünür veya saygı
duyar.” Taha: 43-44
Rabbimiz Kur’an’da bir
çok yerde sözümüzün güzel olması için bizleri uyarıyor.
Peki bu uyarıyı biz ne
kadar ciddiye alıyoruz ve ne kadar hayatımıza geçiriyoruz?
Neden sözün en
güzelini kullanmak yerine bağırmayı tercih ediyoruz.
Bu kötü
hareketimizi de çoğu zaman en sevdiklerimize yapmıyor muyuz?
Peki neden?
Firavun’a bile
giderken Peygamberini güzel söz kullanması için uyaran Rabbimizi
dinlemiyoruz.
Çevremizdeki insanlar
Firavundan daha mı kötüler?
Eşimiz, çocuğumuz,
anne, babamız, komşumuz, arkadaşlarımız… Hiç sanmıyorum.
Söz kıymetini yüksek
sesle, bağırarak kazansaydı Rabbimiz eşeklerin sesini örnek verir miydi çirkin
kabul ederek?
Karşımızdaki insan
belki düşünür saygı duyar, yumuşak konuşmayı denesek Rabbimizin buyruğunu
yerine getirmiş olmaz mıyız?
Olumlu sonuç alamasak bile
Rabbimizin rızasına nail olmak için bunu yapamaz mıyız?
Çok mu zor?
Tabiki değil, Kur’an’ı hayatına örnek almak, onun ahlakıyla ahlaklanmak isteyen
biri için hiç de zor değil.
Haklı bile olsak,
bağırdığımızda karşımızdaki insanı düşünelim.
Kırılmaz mı?
Bize olan sevgisi ve
saygsı eksilmez mi?
Ve en önemlisi gözünde
değerimiz düşmez mi?
Bir kere bir insanın
kalbinde değer düşürmeye gör, sonra kaybettiğin yeri kazanmak için ne kadar
çırpınsan da eski değerini bulamazsın.
Kırılan bir şeyi ne
kadar tamir etsek, onarmaya çalışsak eskisi gibi olabilir mi?
Bir kalpte kırıldımı
eskisi gibi olmaz, olamaz.
Bu kaideyi aklımızın
en önemli köşesini not etmeliyiz, belkide kazımalıyız.
Kazımalıyız ki,
silinmesin, hareketlerimize, sözlerimize yansısın.
Güzel söz her
zaman hayatımızda olmalı.
İnsanları sözlerimizin
güzelliğiyle kazanabiliriz. Kabalığıyla ve çirkinliğiyle değil.
En güzel sözümüzü
kullanmaya da önce sevdiklerimizden başlamalıyız.
En çok onlar hak
etmiyor mu bunu?
Sözümü fazla uzatmadan
sözlerin en güzeliyle noktalıyorum, her zaman güzel sözlü olmak temennilerimle…
‘’Görmedin mi Allah
nasıl bir örnekleme yaptı.
Güzel söz, kökü yerde
sabit, dalları gökte olan verimli bir ağaca benzer.
O ağaç, Rabbinin izniyle
meyvesini her zaman verir.
Allah, insanlara böyle
örnekler verir ki, düşünebilsinler.
Çirkin bir söz de,
gövdesi toprağın üstünde destek bulamamış bir ağaca benzer.
Allah, sağlam sözle iman
edenleri hem dünya hayatında hem de âhirette sapasağlam tutar.
Zâlimleri ise
saptırır.
Allah dilediğini
yapar.’’İbrahim: 24-27
GÜLŞAH D.
"Neden sözün en güzelini kullanmak yerine bağırmayı tercih ediyoruz?"
YanıtlaSilBu durumla iş hayatında çok karşılaşıyoruz..
Sanırım insanlar bağırınca işlerinin daha çabuk ileryeceğini düşüyorlar..
Çok güzel bir yazı olmuş benim içinde iyi oldu..
Allah razı olsun
faydalı olabilirsem ne mutlu.
SilAmin Rabbim sizdende razı olsun..:)
Malesef bazen unutuyoruz, nefse yeniliyoruz. Allah doğru olmayı nasip etsin, güzel konuşan salih/a lerden olalım. Cennette komşu olalım inşaAllah, yüreğinize sağlık. :))))))))
YanıtlaSilAmin, Rabbim razı olsun.
SilAllah razı olsun..
YanıtlaSilamin, cümlesiyle beraber.
Silbeğenmenize sevindim, hoşgeldiniz.
YanıtlaSil