Ayşe Hanım ve Mehmet Bey her bayram olduğu gibi bu bayramda
çocuklarını bekliyordu.
Çocukları ve torunları gelsin hasret giderip kucaklaşsınlar
istiyorlardı. Çünkü onları en fazla bayramdan bayrama görebiliyorlar bu yüzden bayram günleri onlar için çok değerliydi.
Çocuklarını sadece bayramlarda görüyorlar, arayıp
sormamalarına çok üzülüyorlardı ama ellerinden bir şey gelmiyordu.
Çünkü çocuklarına küçükken işten güçten, gezmeden,
seyahatten vakit ayıramamışlar, bazı değerleri de çocuklarına verememişlerdi.
Çocukları başına buyruk söz dinlemeyen anne baba kıymetini pek bilmeyen
insanlar olup çıkmışlardı. Burkuluyordu Ayşe Hanımla Mehmet Beyin yüreği…
Ayşe Hanım ve Mehmet Bey hayatlarına 15 sene önce küçücük
çocuklarını bir eğlence dönüşü kazada kaybedince çeki düzen verebilmişler, deyim
yerindeyse hidayet onları o zaman bulmuştu.
Ölümün soğuk nefesini çok yakından duymak onları çok
sarsmıştı. Hiç ölmeyecek gibi yaşayan bu çift kendilerine o gün gelebilmişti.
Çocukları öldüğünde bütün bedenlerini evlat acısı sarsmıştı
sarmasına ama Allah’tan uzak yaşamaları kadar sarsmamıştı.
Çocuklarının cenaze namazına eşlik edememişlerdi, çünkü
namaz kılmayı doğru düzgün bilmiyorlardı. Bir kere bile alınları secdeye
gitmemişti.
Hele cenaze namazı varlığından bile haberleri yoktu. O gün
en acılı günlerinde çocuklarına anne babalık yapamadıkları yetmiyormuş gibi son
yolculuğunda da eşlik edememişlerdi.
Çocuklarının namazı kılınırken ağlayarak izlemekle
yetinmişlerdi.
Namaz bitmişti anne baba imamın el-fatiha sesiyle irkildi. Fatiha’yı
da doğru düzgün okumayı bilmiyorlardı. Herkes okudu, ellerini yüzüne sürdü amin dedi,
Ayşe Hanım ve Mehmet Bey ağladı, ağladı.
Yavrularını oracıkta bırakıp akılları başlarında, ama bir
evlatlarını toprağın koynuna bırakmanın acısıyla evlerine döndüler.
Hiçbir şey için geç değildi.
Rablerine dönebilirlerdi. Geride kalan İki evlatları için
çabalayabilirlerdi.
Geç buldukları dinlerini öğrenmek için Hayat Kitapları olan
Kuran’ı önce yüzünden öğrenmek için ders aldılar. O kadar istekliydiler ki 1
haftada okumaya başladılar. Sonra 1 sene Arapça eğitimi aldılar, artık Hayat
Kitaplarını hem okuyup hem de anlayabiliyorlardı.
Bu süre zarfında üniversite eğitimi alan çocukları anne ve
babasının yolundan gitmiyor onları geri kafalılık ve yobazlıkla suçluyordu.
Çocuklarının durumuna üzülüyordu Ayşe Hanım ve Mehmet Bey.
Allah’ı tanımadan ve çocuklarına tanıtmadan geçmişti
yılları. Eskiden işledikleri günahlar, çocuklarının da şimdi işledikleri
günahlar geceleri uykularını kaçırıyordu.
Açıyorlardı Rablerine ellerini af diliyorlardı
hıçkırıklarla.
Rabblerini unutarak geçirdikleri yılların acısını 15 sene
boyunca dinlerini ve Rablerini okuyup, araştırıp dinleyerek çıkarmışlardı.
İyi ve çevresine faydalı birer Müslüman
olmak için ellerinden geleni yapıyorlardı.
Servetlerini de bu yönde kullanıyor
ve bu sebepten evlatlarının iyice nefretlerini kazanıyorlardı.
Evlatları anne babalarının eski hayatlarını yaşamasını ve
kendilerine karışmamalarını istiyordu.
Bu sebepten aralarında çok kavga çıkıyor,
huzurları bozuluyordu.
Evlatlarından hakarette duyuyorlardı bu onları derinden
sarsıyordu.
Ama yılmadan evlatlarına nasihat ediyorlar, düzgün
yaşantılarıyla evlatlarına muazzaam bir
örnek oluyorlardı. Ama ne fayda Allah’ı tanımadan yetiştirilen evlatlar anne ve
babalarından çok arkadaşlarını, çevreyi dinliyorlar ve isyanlarına devamda
direniyorlardı.
Ayşe Hanım ve Mehmet Bey Rablerinden ümitlerini kesmeden
çocuklarının hidayeti için dua
ediyor ama onları yetiştirken yaptıkları
hatalardan dolayı bir türlü içleri rahat etmiyordu.
Kaybettikleri evlatları yüreklerine düştü.
Hidayetlerine o
sebep olmuştu.
Evlatları bu dünyadan gitmişti ama giderken anne ve babasına
çok büyük bir iyilikte bulunmuştu.
Diğer çocukları için tekrar dua ettiler.
Rablerinden istediler, böyle derin bir acıyı tatmadan gerçeği görmelerini yürekten
taa derinden istediler.
Hidayet Allah'tandır. İnsan sadece bildirmekle vazifeli. Bazen anne babalar çocukların hidayetine vesile olur. Bazen de hikayedeki gibi çocuklar anne babalarının.
YanıtlaSilSen sevdiğini hidayete erdiremezsin; bilakis Allah dileyene hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir. Kasas / 56
SilDİLEMEK ÖNEMLİ.
Güzel yorumunuz için sağolun.