Menu

  • ANA SAYFA
  • G.K.'NİN KALEMİNDEN
  • BÜŞRA ŞÜKRAN'IN KALEMİNDEN
  • ANLATIMLI DİKİŞ
  • YOU TUBE'DA BİZ

    2 Mart 2013 Cumartesi

    Vakitsiz Evlilik

    evlilik


    İki aydır aynı iş yerinde çalışıyorlardı. Gönülleri birbirine kaydı ve evlenme kararı aldılar.
    Ailelere bildirdiler ve söz günü geldi çattı. Söz yüzüklerini babaları taktı. Gençler söz ve nişan sırasında rahat etsin diye dini nikahlarını kıydılar. Gençler için her şey çok güzeldi, bir birlerini seviyorlar resmi nikah için gün sayıyorlardı.

    Sözden bir kaç hafta sonra damat evi kız tarafını yemeğe çağırdı. İki aile yemekte çok zıtlaştılar. Kavgalı bir şekilde oradan ayrıldılar. Günler sonra kız tarafı kızın rızası olmadan sözü atmaya karar verdi. Sebebi ise iki aile arasındaki kavga ve damadın anne babasının ayrı olmasıydı. Kız istemese de anne babasını karşısına almamak için boyun eğdi.

    Sevdiği adama ait olan  yüzüğü parmağından çıkarmak mecburiyetinde kaldı.
    Damat bu durumu kabullenemedi. Hem sevgisi hem gururu buna engel oldu. Çok hırçınlaştı.
    Kız ne zaman konuşmaya çalışsa, sen benim nikahlı eşimsin, seni boşamıyorum, kapım her zaman sana açık ne zaman gelmek istersen gelebilirsin. Gelirsen aileni silmen gerekiyor. Senin başkasıyla evlenmene de izin vermiyorum ve seni boşamıyorum bir daha bu konu hakkında fikrimi değiştirmeye çalışma diye sert ve kırıcı bir şekilde görüşünü belirtiyordu.

    Kız, anne ve babasıyla  sözlüsünü yani eşini ne zaman bir araya getirmeye çalışsa şiddetli kavgalar ve kırıcı ortamlar oluyordu.
    Kız çaresizdi, annesine babasına durumu anlatmaya ve ikna etmeye çalışıyor ama kızı konuşturmuyorlar ve bu evde bir daha bu konu açılmayacak diye konuyu kapatıyorlardı.
    Kız çok yıpranıyordu kimse onu dinlemek istemiyor ve bir çözüm bulamıyordu. Evli biriydi ama kocasından ayrıydı. Asla bir araya gelemeyeceklerdi bunu biliyordu. Bu kadar kavga ve kırılan insan üstüne sağlam bir yuva inşa edilemezdi. Ki eşi de sevdiği adam değildi artık tanıyamıyordu onu ne kadar sinirli ne kadar kırıcıydı.
    Eşinin gururu, kavgacı tavrı, anne ve babasının gururu ve nefreti buna engel oluyordu.
    Çok pişman olmuştu, nişan bir tanışma evresiydi. Niye bu evrede nikah kıyılmasına izin vermişti. Evleneceği adamı daha tam tanımadan niye böyle bir yola girmişti.
    Aylar hızla geçiyor, eşi onu boşamıyordu. Bu süre zarfında kızı isteyenler de oluyordu ama kızın evli olduğunu bilmeden gelen taliplerdi bunlar. Kız hepsine bir bahane bulup red ediyordu.
    Bu böyle tam iki sene devam etti. Bu seneler zarfında kızın eşiyle konuşturmaya çalıştığı insanlar bir sonuç alamıyorlardı. Ama ne olduysa 2 sene sonra adamın gururu kırıldı ve kızı boşamayı kabul etti.
    Bir araya da gelemezlerdi belki de bunun bilincine varmıştı çünkü aradaki ipler çoktan kopmuştu.

    6 ay sonra kız başka birisiyle tekrar evlenme kararı aldı. İsteme faslı oldu. Yüzükler takıldı ve damat tarafı gençler rahat etsin! düşüncesiyle dini nikahlarını kıyalım dedi.

    Kızın aklına 2.5 - 3 sene önce yaptığı cahillik geldi. Nasıl olur da tanımak  için sözlendiği bir insanla hemen o gün evlenmişti. Nikah gibi ulvi bir bağı böyle bir cahillikle kullanmışlardı.

    Bu sefer her şey olması gerektiği gibi olmalıydı.
    Evlenmeye karar verdiğimizde resmi nikahımız kıyıldığında dini nikahımızın kıyılmasını istiyorum, tanışma devresi dinimize ve örfümüze uygun olsun dedi.
    Yüzükler takıldı. Artık sözlüydüler. Nişan ve nikah dine ve örfe uygun bir şekilde yapılmak üzere zamana bırakıldı.

    Gülşah D.'nin kaleminden

    5 yorum:

    1. Nişanlılıkta nikah meselesi, hep gözardı edilen bir meseledir.bu kadar önemli bir meseleye hassasiyet gösterdiğiniz için teşekkürler.

      YanıtlaSil
      Yanıtlar
      1. Rica ederim, İnşaAllah faydam dokunur bu amaçla yazdım. Bu meseleden çok muzdarip genç kızımız var inşAllah bilnçlenirler adımlarını daha doğru atarlar.

        Sil
    2. Merhabalar.

      "Vakitsiz Evlilik" başlıklı hikayenizi okudum. İlk evlilik adımını oluşturan söz ya da nişan evresinde "imam nikahı" olarak yapılagelen uygulamanın ne derece doğru ve sıhhatli olduğu tartışılır. İslam alimleri bu konu üzerine araştırmalarını sürdürmektedirler.

      Sözlü ya da nişanlı gençleri nikahlamak son derece yanlıştır. Ama vatandaşlarımızda şöyle bir tereddüt oluyor: Sözlü ya da nişanlı gençler elbette bir araya gelecekler, konuşacaklar, gezecekler ve birbirlerinin ellerini tutacaklar. Bunların arasında bir nikah tesis edilmediği için, bunlar birbirlerine mahrem olmaları nedeniyle hem anne ve babalar, hem de çocuklar Allah indinde günaha girmiş oluyorlar. O zaman ne yapalım hükumet nikahına kadar bunlara bir dini nikah bari kıydıralım" diyecekler ve bu nikahı gerçekleştirecekler. Acaba bu nikah, Allah indinde gerçekten tesis edilmiş oluyor mu? Eğer tesis edilmişse, bir anlaşmazlık vukuunda tesis edilmiş bu dini nikah nasıl çözülecek gibi problemleri de beraberinde getirecektir. İslam alimleri, inşAllah bu konuya da makul bir çözüm getirirler.

      Selam ve dualarımla.

      YanıtlaSil
      Yanıtlar
      1. Selamlar, evlilik oyuncak değil bunun bilincine varılması lazım. Yorumunuz için sağolun.

        Sil
    3. Güzel bir noktaya değinmişsiniz. Malesef düğün öncesi kıyılan nikahlar nefse hoş geliyor. Büyük sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Bununla ilgili daha çok malzeme çıkar yazacağınız aslında.

      YanıtlaSil

    HERKES YORUM YAPABİLİR.
    Siteniz veya bloğunuz yoksa, profil seçin bölümünden Adı/URL yazan kısma tıklayın, AD yazan kısma adınızı yazın, URL kısmını doldurmasanız da olur, yorumunuzu yazıp,

    " YAYINLA "

    yazısına tıkladığınızda yorumunuz gelir.

    Fikirlerinizi paylaşıp bizi yalnız bırakmadığınız için teşekkürler.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...