Ey zorluk! Kolaylık nerede?

Herkesin bir derdi var.
Ah dertler...

Kalbimizi terleten; gözyaşı akıtan dertler...

Farkında ya da farkında değil herkes imtihanda.
Her ne kadar bazen iman ettik deyip sınanmayacağımızı zannetsekte sınanıyoruz.  (Ankebut, 2)

Bazen hayr ile bazen şer ile;
bazen bolluk, bazen darlıkla.
bazen hüzün, bazen mutlulukla.


Hangimizin iyi amel edeceğini sınıyor Allah. (Mülk 2)

Rabbi, sınamak için insana bolca verip sevindirdiği zaman, "Rabbim bana cömert davrandı," der.
Ancak ne zaman ki rızkını kısarak onu sınarsa, "Rabbim bana ihanet etti" der. (Fecr 15, 16)

Bizler dertlerimizin zorluğuna o kadar iyi adapte oluyoruz ki, dert ile birlikte gelecek kolaylığı farketmiyoruz bile. Farkedemiyoruz.
Kolaylığın serinliğini hissedemiyoruz.
Kendimizi dertlere teslim ediyoruz, acı çekmekten haz alırcasına.

Halbuki dertlere değil de Rabbimize teslim olmalıyız.
Başımıza bir dert geldiyse, bir sıkıntıyla muhatabsak, derdi sahiplenmek yerine onunla başa çıkmanın yollarını aramalıyız.
Zira zorlukla beraber kolaylığın olduğunu söylüyor yüce Rabbimiz mübarek Kur'an'da.

Elbette, zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Evet, zorluğun yanında bir kolaylık vardır. (İnşirah 5, 6)

Bakış açımız çok önemli.
Başımıza gelen olaylara karşı güçlü olmalı, zorluklarla mücadele verebilmeyi öğrenmeliyiz.
Hayat bizim nasıl gördüğümüze bağlı.
Karamsarsak, hayat çekilmez olur.
İyimsersek, olaylara nasıl bakmamız gerektiğini biliyorsak, kendimize ve insanlara tebessüm etmeyi biliyorsak, mücadeleden kaçınmıyorsak hayatımızın kötü olması için hiçbir sebep yoktur.

Hasılı;

''Her zorluğun içindeki kolaylığı, kara üzümün iri çekirdekleri gibi bulup çıkarabiliriz.''

Zorluğun yanında kolaylığı görebilenlerden olmak temennisiyle..

büşra şükran.