Bazı insanlar..insanların bazıları..içini dışıyla gizleyenlerden bahsediyorum, dostum sende farkedebildin mi?
Gizlemeyeceğim, şalımı çok dürüst buldum, olduğu gibi göründüğü için. Bazı insanlardan daha dürüst...
Her nesneyi okumalıyız ne dersin?
Binaların ard arda sıralandığı bir sokaktan geçiyordum, baktım, bu binalar gülümsemek nedir bilmiyor. Hepsi kaba, hepsi donuk, hepsi birbirine benzer. Onlarla beraber yaşaya yaşaya onlara mı benzedik ne dersin?
Bazı insanlar ya da insanların çoğu... Binalara benzetiyorum onları... Kaba, donuk, birbirinin aynı.
Bazen bu okuma işi insanı üzüyor, ne dersin?
Bakıyordum etrafıma. Ama bu bakışlar farklıydı... Yanından geçtiğim elma ağacına bakıyordum, bir başka bakıyordum. Ah elma ağacı..ne de güzel yapıyorsun sana verilen görevi...
İnsanlara, bazı insanlara dönüp baktığımda gördüğüm beni üzüyordu... Elma ağacını vazifeli görüp, insanı boş görmek, işsiz görmek... Ne üzücü. İnsan bilmez mi görevini? İnsan bilse ya görevini... Araştırsa ya... Elma ağacının görevi belli, zekası da bundan ötürü yok, iradesi de. Ya insan zeka ona neden verildi sanır? Peki irade?
Bazen okumaktan ötesi gerekir dostum, ne dersin?
Büşra Şükran
Bazende okumaya çalışmak yorar insanı...Bakmakla görmek arasındaki farkı anlayabilenlerden olmak..RABBİMİZ HAYRETİMİZİ ARTIR.
YanıtlaSilYorulmadan olmuyor ki kardeşim :) Amin, Allah yardımcımız olsun. Bakıp görmek, görüp okumak, okuyup anlamak, anlayıp uygulamak gerekiyor.
Silne kadar güzel ve manidar bir yazı.
YanıtlaSil